Siber riskler ve belirsizlik sigorta ihtiyacını arttırıyor

Belirsizliklerin ve risklerin gün geçtikçe arttığı bir ortamda, kuruluşların kendilerini güvence altına alma ihtiyacı da artıyor. Bu nedenle siber risk poliçesi ihtiyaçlarının gün geçtikçe artacağı ve teminat kapsamlarının genişleyeceği kaçınılmaz görülüyor. 

COVID-19 salgını ülkeleri ve organizasyonları ekonomik açıdan ciddi ölçüde etkilemeye devam ediyor. Küresel salgının önlenmesi ve insan sağlığının korunmasının yanı sıra iş sürekliliğinin de sağlanması için ülkeler ve firmalar yeni kararlar almak durumunda kaldı. Bu kararların en önemlilerinden birisi ise uzaktan çalışma. EY Türkiye Adli Teknoloji Lideri Can Genç, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

UZAKTAN ÇALIŞMA SİBER RİSKLERİ ARTIRIYOR

Uzaktan çalışma, bilişim sistemlerinde yeterli önlemlerin alınmamış olması sebebiyle, beraberinde riskler getirmiştir. Örneğin; firmalar BT operasyonlarındaki, BT yardım masası ekiplerindeki, VPN servislerindeki yükü azaltmak amacıyla bazı bilişim servislerini internetten herkesin erişimine açık hale geleceği şekilde yapılandırdı. Ofiste çalışma döneminde çalışanların internete erişimi, kurum BT sistemindeki ağ güvenliği teknolojileri üzerinden kontrollü şekilde sağlanırken, uzaktan çalışmayla birlikte kurumsal bilgisayarlar, çalışanların ev ağı üzerinden kontrolsüz şekilde internete erişiyor. Bu durumlar saldırganların atak yüzeyini genişletmiş, saldırıların tespitini ve önlenmesini zorlaştırmıştır. 

Ayrıca, çalışanlar tarafından üçüncü parti uygulamalar veya bulut servislerinin kullanımı da arttı. Kontrolsüz şekilde kullanılan bu uygulamalar, veri sızıntılarına, sistemlere saldırganlar tarafından uzaktan erişilmesine, gölge BT yapılarının oluşmasına neden oluyor.

Şubat ve mart aylarında zararlı yazılım bulaştırma, oltalama saldırısı yapma, kredi kartı dolandırıcılığı yapma da dahil siber saldırıların yapılması amacıyla kullanılan yeni alan adı kayıtlarında %569’luk bir artış yaşanmıştır.* Google’ın yaptığı araştırmaya göre ise, nisan ayında günlük yaklaşık 18 milyon oltalama e-postası tespit edilmiştir. Türkiye özelinde ise, saldırganlar tarafından COVID-19 temalı sosyal mühendislik saldırıları hazırlanmakta, zararlı yazılım barındıran sahte e-postalar gönderilmekte ve sahte web sayfaların hazırlanarak kullanıcı bilgileri çalınmaya çalışılmaktadır.

SİBER RİSK POLİÇELERİNE TALEP ARTTI

Geçmişte daha çok büyük ölçekli firmalar ve finans kuruluşları tarafından satın alınan siber risk ve sorumluluk poliçeleri, günümüzde KOBİ’ler tarafından da rağbet görmeye başlamıştır. Siber risk ve sorumluluk poliçeleri:

• Olaya müdahale edilmesi amacıyla danışmanlık hizmetinin alınması

• İş kesintisi hasarının talep edilmesi

•Veri kurtarma hizmetlerinin sağlanması

•İş kesintisi halinde oluşan kar kaybının ve veri ihlali sonucu oluşan finansal zararın hesaplanması

• Siber saldırı sonucu meydana gelen itibar kaybının finansal etkisinin hesaplanması

• BT sistemlerinin iyileştirilmesi ve yeniden operasyona hazır hale getirilmesi amacıyla danışmanlık hizmetinin alınması

• Düzenleyici otoriteler tarafından kesilen cezaları karşılanması 

hususlarını teminat altına alabilmektedir.

Günümüzde sigorta şirketleri, siber risk sigortalarının hazırlanmasında soru listeleri oluşturarak, beyana dayalı cevaplarla, risk hesaplaması yapmakta ve talep edilen kapsama göre teminat tutarlarını hesaplamaktadır. BT sistemlerinde gerçek riskin teknik inceleme yapılarak ortaya konulması ileride oluşacak tazminat taleplerini karşılamada önem taşımaktadır. Bu kapsamda, BT envanterinin çıkartılarak küresel standartlar çerçevesinde risklerin belirlenmesi, BT ağ/sistem mimarilerinin, kurum süreçlerinin incelenerek siber risklere karşı dayanıklılığın ortaya konması, poliçe risk hesaplamalarına önemli katkı sağlayacaktır. 

İNCELEME NASIL YAPILIYOR? 

Siber saldırı yaşandıktan sonra ilk tespitin yapılması ortalama iki aydır.**  Saldırganlar bu süre içerisinde bilişim sistemlerindeki kritik bileşenlerde yetki elde etmekte, yerel ağda yayılmakta, veri sızıntılarına ya da iş kesintilerine neden olmaktadır. 

Siber saldırı yaşandıktan sonra olayın hem finansal hem de operasyonel etkisi, saldırı öncesi alınan önlemler ve yetkin bir ekibin siber olaya hızlı müdahale etmesi ile doğru orantılıdır. Sigorta firmaları, krizin iç ve dış paydaşlarla birlikte yönetilmesi, siber olaya müdahale edilmesi, etkilenen sistemlerin izole edilerek saldırının yayılımının önlenmesi, veri sızıntılarını azaltmak amacıyla gerekli konfigürasyon değişikliklerinin yapılması, saldırının izlerinin ve etkisinin analiz edilmesi, BT sistemlerinin iyileştirilerek ayağa kaldırılması, veri kurtarma hizmetinin sağlanması, hasar tespiti ve finansal zararın hesaplanması, gerekli hukuki desteğin sağlanması adına siber olay inceleme hizmeti sunan firmalarla çerçeve sözleşmeler yapmaktadır. Bu sayede olay bildiriminin yapıldığı andan itibaren birkaç saat içerisinde çalışmalara başlayacak şekilde gerekli destek sigortalılara sağlanabilmektedir. 

Siber saldırıların doğrudan finansal kayba veya iş kesintisine sebep olmadığı, ancak itibar kaybı, veri kaybı veya müşteri kaybı gibi dolaylı zararlara sebep olduğu noktalarda da dünya üzerinde kabul gören çeşitli hesaplama yöntemleriyle tazminat hesaplamaları yapılabilmektedir.

Dijital dönüşümünün hızlı gerçekleştiği dünyamızda yaşanan küresel salgın ve ona karşın alınan önlemler, iş dünyasındaki çalışma modellerinde eşi benzeri görülmemiş değişime, etkiye ve tehditlere neden oluyor. Belirsizliklerin ve risklerin gün geçtikçe arttığı bu ortamda, kuruluşların kendilerini güvence altına alma ihtiyacı da artıyor. Bu nedenle siber risk poliçesi ihtiyaçlarının gün geçtikçe artacağı ve teminat kapsamlarının genişleyeceği kaçınılmaz bir gerçektir.

  05454124848